Uyarı ve Önlemler
Uyarılar/Önlemler:
Anjiyoödem: Anjiyoödem, kinapril alan hastaların %0.1'i de dahil olmak üzere ADE inhibitörleri ile tedavi edilen hastalarda bildirilmiştir. Yüz, dil veya glottiste laringeal stridor veya anjiyoödem görüldüğü taktirde, kinapril tedavisi derhal kesilmelidir; hasta kabul görmüş tıbbi bakım yöntemlerine uygun şekilde tedavi edilmeli ve şişme yok olana dek sıkı gözetim altında tutulmalıdır. Şişmenin yüz ve dudaklarla sınırlı kaldığı durumlarda vaka genel olarak tedaviye gerek kalmadan düzelmektedir; semptomların iyileştirilmesinde antihistaminikler yararlı olabilmektedir. Larinksin de tutulum gösterdiği anjiyoödem durumu ölümcül olabilir. Dil, glottis ve larinkse hava yollarını tıkayacak şekilde müdahale durumunda subkütan adrenalin (epinefrin) çözeltisi 1:1000 (0.3 ila 0.5 ml arası) de dahil olmak fakat bununla sınırlı kalmamak kaydıyla, uygun acil durum tedavisi derhal uygulanmalıdır.
ADE inhibitörü tedavisi ile bağlantılı olmayan anjiyoödem geçmişine sahip hastaların anjiyoödem riskleri bir ADE inhibitörü alırken artabilir.
Anafilaktoid reaksiyonlar:
Desensitizasyon: Himenoptera zehiri ile desensitizasyon tedavisi sırasında ADE inhibitörleri alan hastalar hayatı tehdit edici boyutta anafilaktoid reaksiyonlar geçirmişlerdir. Aynı hastalarda, bu reaksiyonlar ADE inhibitörleri geçici olarak kesildiğinde önlenmiş fakat kazara tekrar kullanım sırasında yeniden ortaya çıkmışlardır.
LDL aferezi: Dekstran-sülfat absorpsiyonlu düşük yoğunluklu lipoprotein aferezi uygulanan hastalarda, bir ADE inhibitörü ile birlikte tedavi uygulanması sırasında anafilaktoid reaksiyonlar bildirilmiştir.
Hemodiyaliz: Klinik kanıtlar, belirli yüksek geçirgenlikli membranlar (poliakrilonitril membranlar) kullanılarak hemodiyaliz uygulanan hastaların ADE inhibitörü tedavisiyle birlikte anafilaktoid reaksiyonlar geçirme olasılıklarının bulunduğunu göstermiştir. Gerek alternatif antihipertansif ilaçların kullanımı gerekse hemodiyaliz için alternatif membranların kullanımı ile bu kombinasyondan kaçınılmalıdır.
Hipotansiyon: Semptomatik hipotansiyon kinapril ile tedavi edilen komplike olmayan hipertansif hastalarda nadiren görülmekle birlikte, tuzsuz rejim uygulayan veya diyaliz uygulanmakta olan, diüretiklerle tedavi edilmiş olan hastalar gibi tuz/hacim kaybı olan hastalarda ADE inhibisyon tedavisinin olası bir sonucu olarak meydana gelebilir.
Bir diüretik almakta olan hastalara kinapril başlandığında semptomatik hipotansiyon görülebilir. Diüretik alan hastalarda, kinaprile başlanmadan iki veya üç gün önce mümkünse diüretiğin kesilmesi önem taşımaktadır. Kan basıncı sadece kinapril ile kontrol edilemiyorsa, diüretik tedavisine devam edilmelidir. Diüretik tedavisini kesmek mümkün değilse, kinaprile düşük bir doz ile başlanmalıdır. (Bkz. İlaç Etkileşimleri ve Diğer Etkileşimler)
Aşırı hipotansiyon riski olan konjestif kalp yetersizliği bulunan hastalarda kinapril tedavisi yakın tıbbi gözetim altında tavsiye edilen dozda başlatılmalıdır; bu hastalar tedavinin ilk iki haftası boyunca ve kinapril dozu artırıldığında izlenmelidir.
Semptomatik hipotansiyon meydana geldiği taktirde, hasta sırt üstü yatırılmalı ve gerekirse, intravenöz yoldan normal salin verilmelidir. Geçici bir hipotansif yanıt dozun artırılması için herhangi bir kontrendikasyon teşkil etmemektedir; ancak, bu olay gerçekleştiği taktirde kinapril veya birlikte alınan herhangi bir diüretik tedavisinin dozunun azaltılması düşünülmelidir.
Nötropeni/Agranülositoz: ADE inhibitörleri komplike olmayan hipertansiyon hastalarında nadiren agranülositoz veya kemik iliği depresyonuna yol açmıştır ancak özellikle kollajen vasküler hastalığı olan böbrek yetmezliği hastalarında bu hastalıklara daha sık yol açmaktadır. Kinapril tedavisi sırasında agranülositoz nadiren bildirilmiştir. Diğer ADE inhibitörlerinde olduğu gibi, kollajen vasküler hastalığı ve/veya böbrek hastalığı olan hastalarda akyuvar sayısı değerlendirilmelidir.
Fetal/Neonatal Morbidite ve Mortalite: Bkz. Gebelik ve Laktasyon
Böbrek Yetmezliği: Renin-anjiyotensin-aldosteron sistemini inhibe etmenin bir sonucu olarak, duyarlı hastalarda böbrek işlevlerinde değişiklikler meydana gelmesi beklenebilir. Şiddetli kalp rahatsızlığı olan ve böbrek fonksiyonları renin-anjiyotensin-aldosteron sistemine dayanan hastalarda, kinapril de dahil olmak üzere ADE inhibitörleri ile tedavi oligüri ve/veya ilerleyen azotemi ve nadiren de akut böbrek yetmezliği ve/veya ölüme yol açabilir.
Kinaprilin yarı ömrü kreatinin klirensi azaldıkça uzar. Kreatinin klirensleri <60 ml/dak olan hastalar daha düşük kinapril başlangıç dozuna ihtiyaç duyar (Bkz. Kullanım Şekli ve Dozu). Bu hastalarda doz terapötik yanıta bağlı olarak yukarı doğru titre edilmeli ve ilk çalışmalar kinaprilin böbrek fonksiyonlarındaki bozulmayı daha da ileri götürdüğüne işaret etmese de renal fonksiyonlar yakından takip edilmelidir.
Önceden var olan görünen renal vasküler hastalığı bulunmayan bazı hipertansiyon veya kalp yetersizliği hastaları, özellikle kinapril bir diüretik ile birlikte verildiğinde, kan üre nitrojeninde ve serum kreatininde, genelde küçük ve geçici olmak üzere, artışlar geliştirmişlerdir. Önceden böbrek yetmezliği olan hastalarda bu durumun gerçekleşme olasılığı daha fazladır. Doz azaltımı ve/veya diüretiğin ve/veya kinaprilin kesilmesi gerekebilir.
Unilateral veya bilateral renal arter stenozu olan hastalarda yapılan klinik çalışmalarda, ADE inhibitörü tedavisi sonrası bazı hastalarda kan üre nitrojeninde ve serum kreatininde artışlar gözlenmiştir. Bu artışlar neredeyse her zaman ADE inhibitörü ve/veya diüretik tedavisinin kesilmesiyle geri döndürülebilmiştir. Söz konusu hastalarda renal fonksiyonlar tedavinin ilk birkaç haftası boyunca izlenmelidir.
Karaciğer Yetmezliği: Kinapril bir diüretikle birlikte kullanıldığında, sıvı ve elektrolit dengesindeki küçük değişiklikler hepatik komaya yol açabileceğinden karaciğer yetmezliği veya ilerleyen karaciğer hastalığı olan hastalarda dikkatli olunmalıdır. Kinaprilin kinaprilata metabolizması normalde hepatik esteraza bağlıdır. Kinaprilin deesterifikasyonunda zayıflama meydana geleceğinden alkolik siroz hastalarında kinaprilat konsantrasyonları azalma gösterir.
Hiperkalemi ve Potasyum Tutucu Diüretikler: Diğer ADE inhibitörlerinde olduğu gibi, sadece kinapril tedavisi gören hastaların serum potasyum seviyeleri yükselebilir. Birlikte uygulandığında, kinapril tiyazid diüretikleri kullanımı sonucu meydana gelen hipokalemiyi azaltabilir. Kinapril, potasyum tutucu diüretikler ile birlikte tedavi olarak incelenmemiştir. Serum potasyumundaki yükselmelerin daha da artması riski nedeniyle, potasyum tutucu diüretikler ile yapılacak kombinasyon tedavisinin ihtiyatla başlatılması ve hastanın serum potasyum seviyelerinin yakından takip edilmesi tavsiye edilir (yukarıdaki Hipotansiyon başlığına ve İlaç Etkileşimleri ve Diğer Etkileşimler bölümüne bakınız).
Hipoglisemi ve Diyabet: ADE inhibitörleri insülin veya oral hipoglisemik ajan alan diyabet hastalarında hipoglisemiye yol açmıştır; diyabet hastalarının daha yakından izlenmesi gerekebilir.
Öksürük: Kinapril de dahil olmak üzere ADE inhibitörlerinin kullanımında öksürük bildirilmiştir. Karakteristik olarak, öksürük üretken değildir, süreklidir ve tedavinin kesilmesiyle birlikte geçmektedir. ADE inhibitörünün neden olduğu öksürük, öksürüğün diferansiyel teşhisinin bir parçası olarak düşünülmelidir.
Cerrahi/Anestezi: ADE inhibitörleri telafi edici renin salgılanmasından sonraki anjiyotensin II oluşumunu bloke ettikleri için hastalara büyük cerrahi veya anestezi uygulanırken dikkatli olunmalıdır. Bu durum, hacim artışı ile düzeltilebilecek olan hipotansiyona yol açabilir.
Hastalar için Bilgiler
Gebelik:Gebe kalma yaşındaki kadın hastalar ikinci ve üçüncü üç aylık dönemlerde ADE inhibitörlerine maruz kalmanın sonuçları hakkında bilgilendirilmelidir. Bu hastalardan gebeliklerini en kısa zamanda doktorlarına bildirmeleri istenmelidir.
Anjiyoödem: Laringeal ödem de dahil olmak üzere anjiyoödem özellikle kinaprilin ilk dozu sonrasında meydana gelebilir. Hastalara, anjiyoödem habercisi herhangi bir işaret veya semptom (yüzde, ekstremitelerde, gözlerde, dudaklarda, dilde şişme; yutkunma veya nefes alma güçlüğü) meydana geldiğinde kinapril uygulamasına derhal son vermeleri ve doktorlarına danışmaları tavsiye edilmelidir.
Hipotansiyon: Hastalar kinapril tedavisinin özellikle ilk birkaç gününde meydana gelen baş dönmesini bildirmeleri konusunda uyarılmalıdırlar.
Bütün hastalar, sıvı hacminde azalma meydana geleceği için yetersiz sıvı alımı, aşırı terleme veya dehidrasyonun kan basıncında aşırı bir düşmeye neden olabileceği konusunda uyarılmalıdır. Kusma veya ishal gibi diğer hacim azaltıcı olaylar da kan basıncında düşmeye neden olabilir; hastalara doktorlarına danışmaları tavsiye edilmelidir.
Hiperkalemi: Hastalara doktorlarına danışmadan potasyum katkıları veya potasyum içeren tuz yerine geçen maddeler kullanmamaları söylenmelidir.
Nötropeni: Nötropeni işareti olabileceğinden, hastalara herhangi bir enfeksiyon endikasyonunu (örn, boğaz ağrısı, ateş) derhal bildirmeleri söylenmelidir.
Cerrahi/Anestezi: Cerrahi ve/veya anestezi uygulanması planlanan hastalar doktorlarına ADE inhibitörü kullandıklarını bildirmeleri konusunda uyarılmalıdırlar.
NOT: Diğer birçok ilaçta olduğu gibi, kinapril ile tedavi gören hastalara belirli tavsiyelerde mutlaka bulunulmalıdır. Bu bilgilerin verilme amacı bu ilacın güvenli ve etkili şekilde kullanılmasına yardımcı olmaktır. Olası tüm advers veya amaçlanan etkilerin bir ifadesi değildir.
Araç ve Makine Kullanma Üzerindeki Etkileri
Makine veya motorlu araç kullanma yetileri, özellikle kinapril tedavisinin başlangıcında zarar görebilir.